16 Nisan 2012 Pazartesi

Yanık Saraylar - Sevim Burak








Sevim Burak ile ilk tanışmam lise yıllarımda olmuştu. Yazarın ilk kez 1960'larda okuyucuyla buluşan, benim Adam Yayınları'nın yeni baskılarıyla keşfettiğim metinleri 90'lı yıllarda Nisan Yayınları'nın Sevim Burak dizisiyle bambaşka bir çehre kazanmıştı. Ciltlerinin sağlam olmayışı, zaman içinde darmadağın oluşu bu baskıların eksi hanesine yazılabilecek bir özellikti. Öte yandan bu dizinin kitap tasarımcısı Bülent Erkmen de metne 'fazla' müdahale eden tipografik tercihleriyle sert eleştiriler almıştı (1). Kendi adıma Erkmen'in tasarımının beni fazlaca rahatsız etmediğini, hatta bazı noktalarda Burak'ın bilinç akışını, sayıklamalarını ve vurgularını pekiştiren bir tercih olduğunu söyleyebilirim. Neredeyse pocket boyutları (15,5 x 11,5), kapakta kullanılan pastel tonlar, iç kapakta yer alan kumaş desenleri ve belki de en önemlisi kullanılan yazı karakteri (New Baskerville) bu dizinin artı hanesine yazabileceğim özellikler. Çağdaş Türk Edebiyatının en şahsına münhasır isimlerinden olan Sevim Burak'ı tanımak/yeniden okumak için bu dizinin ideal olduğunu düşünüyorum. Birkaç yıldır YKY basıyor Burak'ın metinlerini. Ancak tahmin edebileceğiniz üzere bu metinleri çirkin gri sayfalarda ve alelade bir tasarımla okumak pek keyif vermiyor. Önerim Adam Yayınları ya da bulabilirseniz Nisan Yayınları edisyonlarını edinmeniz...


(1) "1993'te Nisan Yayınları Sevim Burak'ın bütün eserlerini Bülent Erkmen'in düzenlemesiyle yayımlamaya başlayınca, Sevim Burak'taki anlam-biçim ilişkisi gündeme geldi. Bülent Erkmen'in düzenlemesi Sevim Burak metinlerinin öenmli bir özelliği olan satırların alt alta kaymalarını, kırılmaları, büyük harf kullanımını ortadan kaldıran bir "grafik yorum"du. Memet Fuat, Enis Batur gibi yazar ve eleştirmenler tasarımcının bu yorumunu, müdahaleye vardığını söyleyerek eleştirdiler..." (Güngörmüş, Nilüfer. (2003). A'dan Z'ye Sevim Burak. YKY : S. 36)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder